24 Şubat 2012 Cuma

ELHAMRA SARAYI

TARİHİ
•Dıştan bakıldığında kaba bir kule ve çatılar topluluğudur.
• İnce bir planı ya da mimarisinde bir zarafet yoktur.
•“İçerideki güzelliğe dair bir ipucu vermiyor.” Amerikalı yazar Washington Irving, 1829′da Elhamra Sarayı’nı böyle tanımlamıştı.
•Elhamra Sarayı’nın temeli 1232 yılında, Gırnata Emirliği yani Beni Ahmer (Nasiriler) devletini kuran 1. Muhammed zamanında atılmıştır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
•”El hamra” sözcüğü Arapça’da “kırmızı kale” anlamına gelir ve kalenin bu adının, yapımında kullanılan kil ve kum karışımı bir tür kerten kaynaklandığı sanılır.
•Kale duvarlarının dış ve iç süslemelerindeki mavi, yeşil renkler ile yaldızlar zamanla solmuştur.
•Elhamra Sarayı 14 hektarlık bir alanı kaplayan, sağlam duvarlarının üzerinde süslü kulelerin yer aldığı bir yapıdır.
•37 Kuleden oluşmaktadır
•Yapımı 150 sene sürmüştür.
•İslam mimarisinin batıda bilinen en büyük örneğidir.
•Magrip mimarisinin en görkemli örneklerinden biri olan saray geniş bahçeler içinde yer alır.
Sarayın en önemli salonu sayılan Elçiler Salonu, resmi törenlerin yapıldığı ve elçilerin kabul edildiği salondur.
•Birçok bölümünde ince mozaik ve taş süslemeler olan sarayın duvar ve tavanlarında gümüş ve sedef kakmalar görülür.
•İspanya-Granada’dadır.
•El hamra hisarının üzerine her gelen hükümdarın yaptırdığı saraylardan oluşmaktadır.
•Düşmandan korunmak ve gözdağı vermek amacıyla kurulmuştur.
•askeri bir alan olarak tasarlandıysada zElhamra ilk olarak amanla emirlerin yaptırdığı yapılarla muhteşem bir saraya dönüştü.
•Girift bir yapıya sahip olan Elhamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekânların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir.
•Saray mevcut haliyle halen göz alıcı bir güzelliğe sahip olmasına rağmen, buranın çok uzun yıllar kendi kaderine terk edildiği, adeta dilencilerin ve evsiz barksız insanların barınak yeri haline geldiği bilinmektedir.
•Ünlü Aslanlı Avlu’nun dört yanı 100′den fazla ince sütunla çevrilidir. Havuzun kaymaktaşından (albatr) yapılmış fıskiyesi 12 mermer aslan üzerine yerleştirilmiştir.
•Sarayın salonlarındaki havuzlar kanallarla avludaki havuza bağlanır.
•Mermerden yapılmış İki Kız Kardeş Salonu’nun duvarları mavi, yeşil doğu desenleriyle bezenmiş; kubbe ise petek biçiminde yapılmıştır.
•Zengin görünümlü mugarnas kubbelerden garip bir güçsüzlük ve öteki dünyaya ait olma hissi yayıldığı kesin -ahşap çerçevelerden sarkan janjanlı petek şekilleri ince sütunlarla destekleniyor. Ayetler, İslam cennetindeki dört nehri tasvir ederken, yıldızlardan ve cennetlerden, kanallarda akan nehirlerden bahseder. Bu yapının mimarları da ana öğeler olarak suyu ve ışığı kullanmışlar.
•Elhamra Sarayı’nın planı, dört girişli dairelerden oluşan bir bahçe ve avlulardan oluşmaktadır.
•Adları başlı başına bir şeyleri çağrıştırıyor:
• Mersin ağacı Avlusu (uzun bir havuzun etrafını sarıyor);
•Kız kardeşler Salonu (Yere monte edilmiş iki beyaz mermer taş)
Aslanlar Avlusu (ortadaki 12 aslandan oluşan çeşmenin adını almıştır).
•Elçiler Salonu bürokratik işlerin yapılacağı bir yer olarak düşünülmüş -kraliyet huzuruna kabul ve mahkeme işleri- ancak yine de görüntü bir cenneti andırıyor.
Sonuç
•Genel Görünüm : Sarayın konum olarak yüksek bir kesimde inşa edilmesi diğer devletlere üstünlüğü vurgulamak,onlara göz dağı vermek ve gelebilecek tehlikelere karşı hazırlıklı olmak içindir.Sarayın büyüklüğü o zamanın hakimi olan Müslüman Ben-i Ahmer Devleti’nin diğer hristiyan devletlere karşı üstünlüğünü simgelemektedir.Sarayın dış görünümünün biçimsiz olması eski hisar üzerine yapılmasından ve her gelen hükümdarın saraya ek saray yaptırmasından kaynaklanmaktadır.
Ancak dış görünümüyle iç görünümü arasında hiçbir bağlantı yoktur.Dış görünümüyle biçimsiz olan saray zıt olarak içinde doğu kültürünün süslemelerini,ihtişamını barındırarak bu bölgenin artık İslam toprağı olduğu kanıtlamaya çalışılmıştır.Dışardan korkutucu gibi görünen saray bahçelerinde fıskiyeler,havuzlar,ferahlatıcı yeşil alanlarla adeta bir cenneti andırmaktadır.Hatta elçiler salonundaki,kralın huzuruna kabul ediş yeri ve mahkeme salonu bile barındırdığı karmaşık ve korkutucu etkinin dışında cenneti anımsatmaktadır.

Sarayın içinde on iki aslanlı avlu bulunmaktadır.Avlunun ismi avlunun ortasında bulunan on iki aslan figürlerinden kaynaklanmaktadır.Avlunun orta kısmında  bulunan aslan figürleri liderliği,gücü,korumayı,güveni sembolize etmektedir.Ayrıca bu on iki aslanın arasında bir fıskiye bulunmaktadır.Burada suyun saflığı,temizliği,dürüstlüğü ifade etmesinden faydalanarak devletin hükmettiği alanlar içerisinde dürüst,adeletli bir yönetim sembolize edilmeye çalışılmıştır.

Genel olarak El Hamra Sarayı gücü,ihtişamı,dini, güveni  sembolize etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder